Konut, en temel gereksinimler arasında yer alan güvenlik ve barınma ihtiyacının karşılığı olarak her insanın kolayca ulaşması gereken bir haktır. Ancak son bir yılda konut kiralarının ve satış fiyatlarının hızla artması, ülkemizde bir barınma ve dolayısıyla konut sorununu da ortaya çıkardı. Etkisi her geçen gün artan ve vatandaşları oldukça zor duruma sokan barınma sorununun ortadan kalkması için çözüm önerilerinin oluşturularak bunların hızlıca hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Konut fiyatlarının artması konusunda çözüm önerileri sunmadan önce, bu artışın sebepleri üzerinde durmak ve önerileri bu sebeplere göre sıralamak daha akılcı bir metot olacaktır. Şimdi konut satış ve kiralama fiyatlarında etkili olan nedenleri inceleyelim…
Konut Satış ve Kiralama Fiyatları Neden Artıyor?
Giderek yukarı tırmanan konut satış ve kiralama fiyatlarının yükseliş sebeplerini sıralayacak olursak;
Konut Sorununun Temel Çözümü, Kırsaldan Kente Olan Göçün Engellenmesidir
Konut üreticileri veya konut üretimi konusunda yetkili olan merciler, bu sorunun konut üretiminin arttırılması, devletin konut üreticilerini desteklemesi ve konut alım gücünün yükseltilmesi yöntemleriyle çözülebileceğini ifade ederler. Hâlbuki ülkemizde konutun bir yatırım ve prestij aracı olarak görülmesi ve nüfusun ülke çapında dengeli dağılmaması sebeplerinden ötürü zaman zaman kısa süreli bir rahatlama olsa da bu sorun, bir zaman sonra geri dönmekte ve bu sefer sağlıksız çevre sorununu da beraberinde getirmektedir. Yani bir bölgede ilave konutların yapılıp o bölgede nüfusun arttırılması sonucu vatandaşların ihtiyacı olan yeşil alan, otopark, sosyal tesis alanları, okul ihtiyacı gibi gereksinimler karşılanamamaktadır. Özellikle büyük şehirlerdeki konut sorununun temel çözümü, kırsal alandan kentsel alana olan göçün engellenmesidir.
Göçün Sebepleri Nelerdir?
Göçün sebeplerini ve önlenmesinde karşımıza çıkan sorunları şöyle sıralayabiliriz;
Göç Sorununa Çözüm Önerileri
Göç problemine çözüm konusunda öncelikle kısa vadeli çözüm fikirlerinden hızlıca uzaklaşılarak, yerinde barınma hakkının korunmasına yönelik bir bakış açısının benimsenmesi gerekmektedir. Bu amaçla bir kırsal alan kalkınma planı oluşturulmalı ve hayata geçirilmelidir. Kırsal alanlarda hayat standardını yükseltecek nitelikte sağlık ve eğitim kurumları, kültür-sanat alanları, alışveriş merkezleri gibi sermaye sahiplerinin ve yöre halkının bölge değiştirmesine sebebiyet veren ihtiyaçlarının giderilmesi gereklidir. Ayrıca kentleşmeyi teşvik eden politikalarla bölgelerin yaşam kalitesinin arttırılması için yerinde eğitim ve istihdam sağlanması tarzına geçilmelidir. Böylece dengeli nüfus dağılımının sağlanmasıyla birlikte arz-talep dengesizliğinden kaynaklı değer artışının önüne geçilebilir.
Plansız bir şekilde gelen ve kentlere yerleşen bu nüfus, arz-talep dengesini talep yönünde değiştirerek fiyatları arttırıcı etki yapmaktadır. Bu durumun önüne geçmek içinse göçü önlemeye yönelik çözümler üretilmesi gerekmektedir.